29 Ocak 2011 Cumartesi

Tombilibuluk Zor Zanaat...

Şişkoluk zor zanaaat azizim zor....
Alış-verişe gitmek herkesin yani hemen hemen tüm bayanların hobisidir değil mi? Siz öyle sanın. Eğer şişkoysanız bu tam bir işkence olur sizin için. Beğendiğiniz kıyafetin içine girememek bir depresyon sebebi. Depresyondan kurtulmanın en iyi yolu ise tabi ki çikolatalara saldırmak... Sonra yine kilo almak sonra yine alış-verişe gitmek, sonra yine, yine, yine... Hep aynı döngü yani.
Son zamanlarda fark ettiğim bir gerçek hiç kimse kilosundan, aynadaki görüntüsünden memnun değil. Herkes şişkoyum da şişkoyum diyor. Hayır yani bakıyorum kız manken gibi, maksimum 38 beden yine de şişkoyum ben ya baksana diyor ya, insan cinnet geçirmemek için kendini zor tutuyor. Bu türlü sahte şişkolara inanmayın azizim şişkonun hası burada, geeel geeeelll şişkooooyaaa gel. :D
Şişkoluk öyle övünülecek birşey değil tabiki bakmayın bana coştum birden halbukisi içim kan ağlar azizim.
Benim bir tezim vardır: Şişkolar dışı kalın ama içi ince insanlardır. Duygusaldırlar, kırılgandırlar.
Dolayısıyla yanınızdan bir şişko geçiyorken ters bi cümle kurmayın ona söylemeseniz bile alınır yavrucuk, küser dış dünyaya, döner narin iç dünyasına.
Hep derim zaten yanlış zamanda doğmuşum şöyle eski türk filmleri zamanında doğacaktık, hepsi bıngın bıngıl hatunlar, o zamanlar öylesi makbulmuş, tombilibuluk modaymış şimdiki gibi iskeletorluk değil. :(
Tombilibuluğun yararları da vardır tabi, bizim gibi iki iyi arkadaşsanız ikinizde tombilibuysanız espriler havada uçuşur, kendimle dalga geçtirtmem ama geçerim tamam mı adamım. Ona göre sonra uyarmadı deme. :D
Yarın hazır indirim varken çıkıp biraz alışveriş yapalım diyoruz ama bakalım neye niyet neye kısmet. Elimiz yine boş mu geleceğiz, yoksa markalar büyük beden kıyafet yapmış hobareyy diye göbek mi atacağız, hep birlikte göreceğiz tombilubular ve tombilibuseverler :D

resimler için tık tık

Sabuk

26 Ocak 2011 Çarşamba

Bir Totonun Hikayesi...

hu huuuu sesime ses verin tombilibular...

Uzun bir aradan sonra yeniliklerle yeniden karşınızdayım, sevgili Sabuk la beraber bundan sonra epey bi tombilibuluk yapacağız burada:) ilk siftahı yapmak bana nasip oldu ehem ehem :P

efendim ben çok çalışkan, kıpır kıpır yerinde duramayan bir kız olduğum için!( yalana bak götümü yerinden zor kaldırırım annemin değimiyle yakında tembellikten altıma sıçacam:)) 15 günlük tatilimi stajla değerlendiriyim dedim^^ aslında bi anlamda iyi bir iş ettim evlenme çağında bir genç kız olduğum için yeni çevrelere girip, ortamlara akmak lazım bence yoksa evde oturana koca mı gelir :) gerçi annem bu kiloyla zor evlenirsin desede ben hala ümitliyim :) anaya bak ya almış gözümden yukarı, halbuki onun evlendiği yaştaki kilosundan az biraz fazlayım ama kendisi nedense bunu kabullenemiyor :/ neyse annemle ilgili mevzuları bir başka yazıda ele alıyım şimdi stajda başıma gelenleri anlatıyım...

şişman biri olduğumu taaa en başında demiştim size, tam bir tombilibuyum :/ bide öyle orantısız bir kilo dağılımım varki tüm yediğim totomo gidiyo sanki, öyleki o bölgem dersin bağımsızlığını kazanmış bir ülke; ama hala gelişimini tam anlamıyla tamamlayamadı epey gerimden geliyor özelliklede bayır çıkarken :) işte böyle bir totoyo sahibim hatta gözünuzde daha net canlanması için yine annemden bi vecize kullanıyım" o göte bak dersin değirmen taşı" :)

pazartesi günü stajımın ilk günüydü öğlen yemeğini her zamanki gibi fazla kaçırdığım için bir sonraki derse geç kalmıştım neyse koştur koştur, ayağımdaki 10 cmlik çivi topukları tıkırdata tıkırdata girdim sınıfa ama  bendeki havayı bir görseniz dersin küçük dağları ben yaratmışım, bendeki hava bi 4*4 jeapin lastiğinde bide bende :P sonra gittim bana ayrılan yere oturdum daha doğrusu oturmaya çalıştım, Allah'ım sağa kayıyorum olmuyo sola kayıyorum olmuyo, yanımdaki çocuğun az kaldı üstüne çıkcam, çacukta zavallım ben rahat oturıyım diye duvarla bir oldu ama nafile. o sırada diğer taraftaki kızın dosyalarını bi kalça darbesiyle yıktım devirdim filan derken  ilk baştaki jeapin lastiginde  olan havam düştü bisiklet lastigindeki havaya :/ o sandalyeye nasıl oturdugumu inanın hala daha bilmiyorum bir ara sandalyenin iki ayağının havaya kalktığını hatırlıyorum ama  nasıl olduğunu sakın sorma tarifi imkansız :) işte böyle canlar...ne etsemde eritsem bu totoyu bir akıl verin bana, halam duvara vur demişti o zaman eriyomuş deneyeniniz varmı ben sıvaları dökerim aşşa diye cesaret edemiyorum :)

 öpüldünüzzzzzzzz, ABUK ;)

24 Ocak 2011 Pazartesi

Abuk & Sabuk


Şişman Kız Bezgin olarak çıktığım yola Abuk & Sabuk olarak devam etmekteyiz.
Evet, devam etmekteyiz çünkü artık kendime bir Sabuk buldum. :)
Biz iki şişko ve yalaguz kiz bundan sonra kilo verme daha dogrusu bir turlu verememe maceramızı ve  tüm tombilibulugumuzu sizlerle paylasmaya karar verdik. :)
Ben Abuk ve şişkodaşım Sabuk ile kah hüzünlü kah eglenceli postlarda gorusmek dilegıyle...